1. Ekonominin Dönemleri
Ekonomi ve toplum hayatı birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Ekonomi tarihi dört temel dönemden oluşur: Doğal Ekonomi Dönemi, Tarım Ekonomisi Dönemi, Sanayi Ekonomisi Dönemi ve Yeni Ekonomi Dönemi. Dönemler birkaç kriterin yerine getirilmesi ile geçilen birer evre değil uzun yıllar boyunca süren, etkileri her ülkede farklı zamanlarda görülen dönemlerdir.
İnsanların yerleşik hayata geçmesi ve tarımsal üretim yapmaya başlaması ile birlikte avcı ve toplayıcı Doğal Ekonomi Döneminden Tarım Ekonomisi Dönemine geçildi. Bu dönemde belirleyici faktör coğrafyadır. İklimi ve toprağı tarıma uygun olan, tarım ürünleri çeşitli ve besleyici olan ve tarım için uygun teçhizat ve hayvan gücüne sahip olan toplumlar ön plana çıktı.
Avrupa, 14. yüzyılda başlayan ve neredeyse beş yüzyıl süren bir dönem yaşadı. İnsanlar değişimi bir sistem çerçevesinde modern olmak için yapmıyordu. Yaşam koşulları içinde entelektüel, sosyal ve politik değişimler zorunlu hale geliyordu. Batı, bu dönemdeki gelişimi ile Doğu Medeniyetinin önüne geçiyor ve yeni bir ekonomi dönemine kapı aralıyordu: Sanayi Ekonomisi Dönemi.
Bilgisayarların kişisel ve kurumsal olarak kullanılmaya başlanması, internetin gelişimi, bilgi ve teknolojinin ekonomide içsel bir faktör haline gelmesi ve nitelikli iş gücüne olan ihtiyacın artmasıyla birlikte, dinamikleri yönüyle Sanayi Ekonomisi Döneminden önemli farklılıklar içeren Yeni Ekonomi Dönemine geçiş yapıldı.
2. Üretimin Dönüşümü
Yeni Ekonomi Dönemi ile insan ve makine gücüne dayalı endüstriyel üretim yerini öncelikle robotiğe, sonrasında ise siber fiziksel sistemler ve yapay zekâ ile uzaktan kontrol edilebilir ve kendini yönetebilir sistemlere bırakıyor. Gelecekte üç boyutlu yazıcıların kullanımının demokratikleşmesi ve çeşitlenmesi ile birçok seri üretim işinin sona ermesi, kişiselleştirilebilir üretimin yaygınlaşması ve tasarım alım satımının ön plana çıkması bekleniyor. Kendini onaran yazılım, donanım ve sistemler ile teknik servislere olan ihtiyaç azalırken geri dönüşümün yerini ürün yaşam döngüsünün tüm aşamalarında duyarlılık alıyor.
Bir taraftan fiziki üretim şekil değiştirirken bir taraftan da yaratılan sanal dünyalar için çeşitli üretimler yapılıyor. Bu ürün ve hizmetlerin korunması amacı ile dijital varlık doğrulama yöntemleri kullanılıyor.
Yeni ekonomi alanındaki işler yüksek katma değer üretebiliyor. Araştırma ve geliştirmeye daha fazla önem veren ve kaynak ayıran, bunları patent ve yeni girişimlere dönüştürebilen işletme ve ülkelerin yıldızı parlıyor.
3. Enerji Sistemleri
Ekonominin dönemlerinde enerji ihtiyacı ve kaynak çeşitliliği enerji üretimini doğrudan etkiliyor. Sanayi Ekonomisi Döneminde, ülkeler artan enerji ihtiyacını karşılamak üzere nükleer enerjiye yoğunlaştılar. Yeni Ekonomi Döneminde, çeşitli çevre riskleri bulunan nükleer, termik ve hidroelektrik santrallerinin yerini yenilenebilir enerji kaynakları alıyor. Yeni Ekonomi Dönemine geçiş yapan, enerji ihtiyacı doyuma ulaşmış ülkeler kullanım süresi dolan eski tür santralleri kapatmayı tercih ediyorlar. Yenilenebilir enerji türlerinden rüzgâr ve güneş enerjisi ön plana çıkıyor. Güneşli gün sayısı az olan ülkeler dünyanın farklı noktalarında ürettikleri enerjiyi off-shore sistemler ile ülkelerine taşımaya çalışıyorlar.
4. Sermaye Girdileri
Entelektüel sermaye, katma değer üretme, insanı ve doğayı koruma, kar maksimizasyonundan kar optimizasyonuna geçiş ve problem çözmeyi kapsıyor. Entelektüel sermaye gelişmekte olan ülkelere ivme kazandırıyor. Ancak gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan bazı ülkelerde eğitimin demokratikleşmesi ile birlikte entelektüel sermayenin yanı sıra dikkate alınması gereken yeni bir sermaye türü ortaya çıkıyor: psikolojik sermaye. Yeni Ekonomi Döneminin en değerli varlığı olan yetişmiş insan gücünü harekete geçirebilmek için psikolojik faktörleri de dikkate almak gerekiyor.
İşletme mali kaynakları bilgi teknolojisi altyapısına, bu altyapı da işletmelerde iş süreçlerinin yürütülmesi amacı ile sermaye girdisine dönüştürülüyor. Bilgi ve iletişim teknolojilerine ayrılan kaynağın payı süreç içinde artıyor. Zamandan ve mekândan bağımsız iş yapma amacı ile bilgi sistemleri, bulut tabanlı yazılımlar, iş birliği araçları, uzaktan erişim ve sanallaştırma uygulamaları kullanılıyor.
Kaynakların etkin ve verimli kullanılmasını sağlayan paylaşım ekonomisi uygulamaları ve açık kaynak düşüncesi ön plana çıkarken, birlikte üretim önem kazanıyor.
5. Çalışma Hayatı
İşler, çalışma şekilleri, mekanları ve zamanları Yeni Ekonomi Dönemi ile birlikte değişiyor. Sanayi Ekonomisi Döneminin derin uzmanlaşma anlayışının yerini multidisipliner bakış açısı alıyor. Bir işte, meslek dalında veya işletmede çalışma süresi kısalıyor. İşletmeler yüksek sabit maliyet oluşturan iş merkezlerinden uzaklaşıyor, bazı işler uzaktan veya kısmı uzaktan çalışmaya dönerken, sinerji aranan işler yaratıcılık ve bağlantıların güçlü olduğu ortak çalışma alanlarına taşınıyor. Sabit mesai saatleri esniyor, çalışma saatleri iş durumu ve saat dilimlerine göre belirleniyor veya günde belirli saat çalışmaya dönüşüyor.
6. Dünya Düzeni
İyi uluslararası ilişkiler ve çeşitli uluslararası kuruluşlara katılım ürün ve hizmet alım satımı için maliyet, kalite ve zaman avantajları oluşturuyor. Globale entegre olan veya lojistik hatlar üzerinde kalan ülkeler avantaj elde ediyor. Rekabet uluslararası hale geliyor, küresel rekabete açık olan toplumlar ve işletmeler ilerleme kaydediyor.
Fiziki bankacılık ve paranın sonu geliyor. Merkezi olmayan finans yaklaşımları ile varlıkların küresel olarak dolaşabileceği yeni formları ortaya çıkıyor. Reel etkisi güçlü olan para birimlerinin yanı sıra devlet dışı organizasyonlar tarafından çıkarılan değişim araçları da sanalda işlem görüyor.
Birleşmiş Milletlerde veto yetkisine sahip olan beş ülkenin yerini tüm dünyadan veri toplayan beş büyük şirket (GAFAM) alıyor. Sanayi Ekonomisi Döneminin güçlü ulus devletleri yerini her şeyden haberdar olan küresel işletmelere bırakıyor.
Ülkelerarası insan hareketliliği hız kazanıyor. Sınır tartışmaları devam etse de göç yeni dünyanın önemli konularından biri olmaya devam ediyor. Göç edenlerin bir bölümünün ana vatanlarına geri dönmeyeceği düşünüldüğünde göçmenlerin uyumu, eğitimi ve yaşamı göç alan ülkelerin değerlendirmesi gereken konular olarak görülüyor.
7. Kalkınma
Ülke ekonomileri büyüklüklerine göre karşılaştırılsa da bu durum tek başına bir anlam ifade etmiyor. Toplumsal güven, insani gelişme, mutluluk, gelirin adil dağılımı, kişi başına düşen milli gelir, fiyat istikrarı, iş yapma kolaylığı, bilgi ve iletişim teknolojileri gelişmişliği, bütçe şeffaflığı gibi kalkınma düzeyini gösteren kriterler bir toplum için büyüme ve büyüklükten daha fazla önem arz ediyor.
8. Demokrasi
Güçlü demokrasi, kuvvetler ayrılığı ve bağımsız medya uzun dönemli ilerleme için öncüldür. Yenilikçi ve yaratıcı girişimler özgür ve farklı düşünen bireylerin olduğu toplumlardan çıkar.
Hukukun üstünlüğü ile kalkınma arasında doğrudan bir ilişki vardır. Hukukun üstünlüğünün olduğu toplumlarda insanlar birbirlerine ve adalete güvenirler. Bu durum dürüst iş yapmanın yolunu açar ve girişimleri güvence altına alır.
Kamu düzenini adil rekabet üzerine kuran toplumlar kayırmacılık ve usulsüzlükten uzak olur. İnsanlar sistemin kötü işleyen kısımlarına dahil olmaz, umutları kırılmaz ve üretkenlikleri artar.
Liyakatli insanların iş başında olması ilerlemenin yolunu açar. Hak edenin hak ettiğini emekle alabildiği toplumlarda bireyler çalışma ve öğrenmeye önem verir. Rekabet başarıyı getirir ve kurumlar içinde çeşitli gruplar örgütlenemez.
9. Eğitim
Bilginin geçerlilik süresi kısalıyor ve öğrenme yaşam boyu hale geliyor. Yeni Ekonomi Döneminde bilgi ve iletişim teknolojileri alanında yetenekleri elinde tutan işletme ve ülkeler rekabet avantajı elde ediyor. Eğitimde merkezi kitap ve müfredata dayanmayan, yaparak ve yaşayarak öğrenme ön plana çıkıyor. Güncel hayata dair ekonomi, sanat, hukuk gibi alanlardan konular eğitim müfredatlarına alınıyor.
Yetenek kıtlığı, mevcut iş gücünün iş dünyasının taleplerini karşılayacak nitelikte olmamasıdır. Dünyada birçok işletme ve ülke yetenek kıtlığı yaşıyor. Eğitim sistemleri Yeni Ekonomi Dönemine uygun hale getirilmeli ve öğrencilere yeni iş dünyasının ihtiyaç duyduğu teknik ve sosyal beceriler kazandırılmalı, ihtiyaç duyulan yeteneklerin kısa zamanda yetiştirilmesi amacı ile yetenek geliştirme organizasyonları kurulmalıdır.
10. Kapsayıcılık
Kalkınmada öncü ülkeler demokratik yönetişim evresine geçiyor ve katılımı artırmak amacı ile dijital araçlardan yararlanıyorlar. Bu evrede bireyler kurtarıcı beklemek yerine kurumların kararlarına katılıyor, sorumluluk üstleniyor, açıklık ve hesap vermeyi bir sorun olarak görmüyor ve kapsayıcılık inşa ediyorlar.
Kapsayıcı bireyler, rekabet ve paylaşımdan çekinmeyen, ilerlemesini başkalarının geri kalmasında değil sinerjilerde arayan, sürekli eğitim ve ilerlemeye inanan, insan yetiştiren ve onlara yeni yollar açan, yeni fikirlere açık bireylerdir.
Kapsayıcı kurumlar, hakların korunduğu, eşit rekabet imkânı sağlayan ve bununla birlikte üreten, araştıran ve sorgulayan bireyleri destekleyen, rekabeti tetikleyen, engelleyici değil, katkı sağlayıcı kurumlardır.
Yeni Ekonomi Döneminde bireyler, kurumlar, işletmeler, sivil toplum kuruluşları ve ülke yönetimleri kapsayıcı olmalıdır.
Yorum Yapın